Sennheiser HD 100 Kulak Üstü Kulaklık

Sunum

HD 100, oldukça basit, sade ve sadece amacına uygun bir karton kutu içerisinden çıkıyor.

 

Kutunun İçinden Çıkanlar:

 

·  Sadece HD100 😊

 

Kulaklığın tasarımsal uyumu bizce müthiş. Yanlarda ki parlak siyah alanda açık renkli Sennheiser logoları, kabin çevresinde, buna eşlik eden parlak siyah aksanlar, katlanabilir yapı, küçücük, incecik, minicik, mükemmel.

 

Kablo çift taraflı. Sabit. 3.5mm çıkışlı L jack. Yine, jack kısmı ve ortada ki Y split, parlak siyah aksanlara sahip.

Tabii ki aşırı sağlam, tank gibi bir kulaklık değil. Ama özellikle yastıkların pürüssüzlüğü ve genel kalitesi, bu fiyata göre oldukça etkileyici. Ucuz bir poşet hissiyatı veren yastıklara sahip, bu kulaklıktan 2 kat daha pahalı modeller var bazı markalarda.

 

Kablo biraz ince ve çok da sağlam gözükmese de, en kopabilecek yerler, uç kısımlar, jack ve kulaklığa giriş yerleri, sağlamlaştırılmış. Oldukça sağlam.  

Hiç birşey takmıyormuş gibi hisettiriyor. O kadar rahat ki, sanki, takmamak, takıyor olmaktan daha konforsuz. Bunun 3 sebebi var.

 

1. Çok çok çok hafif. 113 Gram.

2. Clamping Force, çok az. Kulaklık yatay düzlemde, kafanızı hiç sıkmıyor.

 

3. Kulak yastıkları yumuşacık ve ortada ki kumaş malzeme, çok iyi düşünülmüş. Kulağınızın daha çok suni deri yerine kumaş kısım ile temas ediyor olması, daha güzel bir cilt uyumu yaratıyor.

Her ne kadar hafif ve konforlu, üstüne katlanabilir olsa da, bir mikrofon barındırmayan kablo yapısına sahip olması ve pasif izolasyon özelliğinin pek başarılı olmaması sebebi ile, gün içerisinde karşılaşabileceğiniz senaryoların bir kısmında yetersiz kalabilir HD 100.

 

Fakat biz bu kulaklığı özellikle kendimizi çok hafif hissetmek istediğimiz anlarda, geceleri video izlerken, ya da basit oyunlar oynarken kullanmayı seviyoruz. Bu tarz senaryolarda tatmin edici bir seçenek.

HD 100, 26 Ohm, 18Hz – 18000Hz aralığında üretim yapabilen bir dinamik sürücüye sahip.

 

Sennheiser’ın en iyi yaptığı şey; Dinamik sürücü. Bildiğiniz, herhangi bir hoparlörün üzerinde gördüğünüz sürücüler. İleri geri, bir piston gibi hareket ederek, temas halinde olduğu hava moleküllerini titreştirmesi sonucu, elden ele, bizim kulak zarımızın temas halinde olduğu hava moleküllerine kadar aktarılması bu titreşimin ve bizim bunu ses olarak algılamamız. Burada ki iletimin rüzgarla karıştırılmaması lazım tabi. Hava molekülleri ileri geri, bir salıncak gibi sallanarak birbirlerini uyarıyorlar; yer değiştirerek değil.

 

Kulağa oldukça basit gelen, sanayide ki ustanın bile orada ki ekipmanlarını kullanarak yapabileceği gibi anlattığımız bu yapı, işçiliğinde üstün hesaplamalar ve çok seçiçi olunması gereken prosesler barındırıyor. Özellikle metalurji anlamında. Malzeme seçici. Diyaframın malzemesi, çapı, inceliği, bağlı olunan mıknatısın malzemesi, yoğunluğu, açıkçası; bunların hepsi, duyacağınız sesi belirliyor.

 

HD100, öyle ki, konforu sesine yansımış. Oldukça rahat, yavaş, yayvan bir teknik sunum eşliğinde, pek konforlu ve ferah bir tonal karakterde. Saatlerce dinleyebileceğiniz, yoruculuktan çokça uzak, fiyatına göre pek dengeli bir kulaklık HD100.

 

Alt frekanslar, bütünün geri kalanına kıyasla çözünür değiller. Transient cevap bakımından pek de yavaş kalıyorlar ama orta – üst frekanslar da buna zıt anlamda, fiyatına göre iyi miktarda detay barındırıyorlar. Üst frekanslar sibilansa girmekten, keskinlikten ve fazla parlak olmaktan kaçınır yapıdalar.

 

Kadın vokaller ve tiz enstrümanlar ise, bu fiyat bandının hakkı değil. Evet teknik kapabilitesi yine pek standart ama, çok güzel bir tonal karakterdeler.

 

Sahne yerleşimi fena değil. Ama enstrüman ayrım başarımı, pek kendini göstermiyor. Yine, geniş yapılı bir sahne altyapısı kurmuyor HD100.

 

Özet olarak, hem sunumu hem de kendisi pek konforlu. Bizce beklentileri karşılıyor.