Dinlediğiniz kayıt, insan kulağı şeklinde dizayn edilen profesyonel bir mikrofon ile kayda alınmıştır. Paylaştığımız her kaydı aynı cihaz ve playlist ile kaydediyor, böylelikle sizlere iki cihaz arasındaki ses karakteri farkını duyabilme imkanı sağlıyoruz. Kulaklıklarınızı takmayı unutmayın!
JBL Reflect Flow; spor severler için ideal bir kulaklık. Kulağa oturuşu, suya dayanıklılığı, pil ömrü ve düşük frekansların belirginliği resmen beni al ve dışarı çık diye bağırıyor. Suya dayanıklılığı ve kanatlı uç yapısıyla tek yapamayacağınız aktivite muhtemelen onlarla beraber yüzmek olur (buna rağmen 1 metre derinliğe kadar 30 dakika dayanıyor). Fakat Reflect Flow'un artıları maalesef burada son buluyor. Tamam, 2019 model bir kulaklık olması bazı eksiklerini açıklıyor (USB-C şarj soketine sahip olmaması) ama genel olarak bakılınca bile bu kulaklık 2022 ve 2023 senesi için yetersiz kalıyor. Şarj kutusunun çok büyük olması cepte taşınmaya engel çıkarıyor, uygulamaya sahip olmaması hem güncellenme yetisine engel oluyor hem de Ekolayzıra, orta frekanslarda düşüklük olduğundan dolayı vokaller ve enstrümanlar geride kalıyor, fiziksel kontroller sadece bir sonraki şarkıya geçmenize izin veriyor, uzun süre taktığınızda kulağınızı ağrıtıyor ve kesinlikle ama kesinlikle yatarken kullanabileceğiniz bir kulaklık değil.
Eski dizaynları hatırlatması iyi mi kötü mü karar veremediğim değişik bir kulaklık kendisi. Tutunuşu güzel ama çok büyük, informatif ışıkları var ama çocukken giydiğimiz yanar döner ayakkabıları anımsatıyor, şarj kutusunun üzerinde pil yüzdesi var ama neden kutunun üzerinde (yüzdeyi kulaklıkların kendi söylemesini veya telefondan görebilmeyi sevdiğim için bunu bir eksik olarak görüyorum), insanı gerçekten düşündürüyor. Benim incelediğim rengin de siyah, gri ve kırmızı kombinasyonuna sahip olması bir o kadar da kendini garipsetiyor.
JBL'in en sevdiğim yönlerinden biri malzeme kalitesidir. Giriş seviyesi ürünleri dahil tüm ürünlerinde; güzel bir kutu açılışından tutun ürünün yapıldığı malzemeye kadar her şey size hoş bir sunum sağlıyor. Ayrıca bunu bu kulaklıkta da görebiliyorsunuz. Ne ağır ne de hafif bir kutuya sahip, sadece kaba bir yapısı var. Kullanılan plastik kötü bir his bırakmıyor ve elinizde gıcırdama yapmıyor. Pivotunun açma kapama hissi güzel, ADHD'li arkadaşım gerçekten bayıldı (ama bana göre daha sert olabilirdi). IPX7 oluşu kullanım alanlarını artırıyor. Fakat eksikleri de var, özellikle mıknatıslarının zayıflığından dolayı daha sallamadan, sallamaya başlarken kutudan düşüyorlar.
Tamam, bunu çok söyledim, sportif de sportif. Ne kadar sportif? 2 saat spor salonu, sonrasında 3 saat yürüyerek gezi, ardından 2 saat motorla gezmek, bence yeterince sportif. Bu kulaklıkla yapabileceğiniz aktivite sayısı gerçekten çok fazla. Ama şöyle bir sorun var: Tamam bununla bu kadar fazla aktivitede bulunabilirsiniz de, kulağınız bu durumdan memnun kalacak mı? Cevabı ise kocaman bir hayır. Kulağınızı bir süre sonra o kadar acıtıyor ki, "uzak dur benden!" diye bağırmak istiyorsunuz. Kulağınızın yanına yaptığı baskı, vakum etkisinden dolayı oluşan basınç hissi ve şarj kutusunun kapladığı cep alanı, bu kulaklığı kullanamamanız için nedenler olabilir. *Tabi şunu mutlaka belirtmek isterim, bunlar tamamen subjektif ve benim tecrübelerim, sizin tecrübeniz çok farklı olabilir.*
Kulak içi kulaklıkları biz dışarıdaki sesleri izole etmek için seçeriz, değil mi? İşte Reflect Flow bunu çok iyi başarıyor. Ortam sesini o kadar iyi kesiyor ki, benim denediğim bazı Aktif Gürültü Engelleme özellikli kulaklıklara bile cirit attırıyor. Müziğiniz kısık sesliyken bile çok yüksek desibelli olmadığı sürece çoğu gürültüyü engelliyor. Tek sorun vakum etkisi bir süre sonra kulağınızı acıtabiliyor.
Kablosuz kulaklıklarda günlük kullanımın en can alıcı noktası: Pil ömrü. Kendi pilinden 8* saat ve kutusunun pilinden +17* saat almayı başaran Reflect Flow, "Ah keşke bir de uzun süreli kullanımda da rahat olsa" dedirtiyor. Bir başka eksik yönleri ise kontrolleri. Önceki şarkıya geçememek nedir yahu? O zaman neden kontrol koyuyorsun ki, değil mi? Üstelik de ses artırma azaltma yapamıyorsunuz. Aşırı terledin, müziği kısmak istiyorsun ama telefonun çantanda, ne yaparsın bu durumda? Ar-ge departmanı bu konuda pek kafa yormamış gibi ne yazık ki. *Bunlar benim edindiğim değerler, JBL'in kendisi 10 ve 20 olarak belirtiyor.
Benim elimin altından çok fazla kablosuz kulaklık geçti ve abartısız olarak bu dinlediğim en berbat mikrofon kayıtlarına sahip. Bir çok insan için kablosuz kulaklık alım sebebi olan mikrofon kalitesi/arama kalitesi, bu kulaklıkta üzücü bir şekilde çok zayıf ve yetersiz. Kiminle konuştuysam sesin boğuk ve bulanık geliyor dedi. Bunu daha sonrasında kendi kayıtlarımla bunu doğruladım. Sanki kısa bir borunun içine konuşuyormuşsunuz ve o borunun sonunda bir mikrofon varmış gibi bir ses veriyor. Eğer amaçlarınızdan biri konuşma yapmak ise, bu size göre bir kulaklık değil.
Bu kulaklığın beni şaşırtan yönlerinden biri, ne kadar uzağa gidersem gideyim sesin kesilmemesi oldu. Yani bu kadar yanlışı varken burada doğruyu yakalayabilmesi açıkçası beni şaşırttı. Daha önce de belirttiğim gibi, elimin altından çok fazla kablosuz kulaklık geçti ve bu kulaklığın bağlantı kalitesi sağlam. Gecikmesi bile çoğu kulaklığa kıyasla düşük. Benim testlerimde 85 ile 90 ms arası bir gecikme süresi gösterdi. 2019 üretimli bir kulaklığa Bluetooth 5.0 koymayı akıl eden JBL keşke diğer özelliklere de doping bassaymış. *Bu android bir telefon için, iphone testi yapmadım.
Gelelim zurnanın zırt dediği bölüme: Ses. JBL bir Harman ürünü olduğundan, tabii ki de Reflect Flow, Harman eğrisine yakın bir frekans şemasına sahip. Harman eğrisinin özeti şudur: Desibeli yukarıda olan basslar, 0 desibel artırılmış midler ve abartılmış highlar. Ama Reflect Flow maalesef bu eğriyi tam olarak da yakalayamıyor. Özellikle de midlerde, yani orta frekanslarda (enstrümanların ve vokallerin, kısacası müziğin çoğunun bulunduğu frekanslar) değişik şekilde bir kısılma var ve bu sanki geriden duyuyormuşsunuzcasına bir his uyandırıyor. Harman eğrisini yakalamaya çalışan çoğu kulaklıkta olduğu gibi, bu kulaklıkta da highlar yani tizler cortluyor. Orta-tizlerde bir düşüklük olduğundan çözünürlükte/berraklıkta genel olarak bir düşüş yaşanıyor ve berrak olan şarkıları dinlendiğinizde kulağınızı mahvediyor. Özellikle TISS ve ISS sesleri kulağınızı acıtabiliyor. Fakat her şey eksi mi? Değil. Alt-bass ve orta-bass birazcık arttırılmış da olsa, basslar güzel bir ayar yakalamış. Diğer frekansları boğmadan, temiz bir bass hissediyorsunuz. Hem de güzel bir çözümlemeye/görüntülemeye (imaging) sahip olduğundan basslar sıkı ve hızlı.
Henüz hiç yorum yapılmamış. İlk yorumu sen yap.
Yorum mu yapmak istiyorsunuz? Buradan giriş yaparak yorum yapabilirsiniz.